İzale-i Şuyu davası taşınır veya taşınmaz mal üzerinde elbirliği veya paylı mülkiyet sahipleri arasındaki ortaklığın giderilerek payları oranında hak sahiplerine kişisel mülkiyet hakkı sağlayan davadır.
İzale-i Şuyu Davası Kimlere Karşı Açılır?
İzale-i Şuyu davası elbirliği veya paylı mülkiyet sahipleri kendi aralarında kararlaştırdıkları şekilde taşınır veya taşınmaz maldaki ortaklığın giderilmesi için dava açabilirler. Eğer hak sahipleri arasında herhangi bir anlaşma yoksa o zaman hissedarlardan biri diğer tüm hissedarları davalı olarak göstererek İzale-i Şuyu davasını açar. Tüm hissedarların davaya dahil olması zorunludur. Hissedarlardan birinin vefatı halinde yasal mirasçılara intikal yapılmamış olmasa bile veraset ilamıyla mirasçılarında davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
İzalei Şuyu Davası Hangi Mahkemede Açılır?
İzalei Şuyu davasında yetkili mahkeme taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Örnek vermek gerekirse Konya’da bulunan gayrimenkul ile alakalı Konya Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.
İzale-i Şuyu Davası Masraflı Bir Dava Mı?
İzalei Şuyu Davası maktu harca tabi davadır. Fakat dava esnası yapılacak keşif, bilirkişi, ihale masrafları yüzünden gayrimenkulün değeri doğrultusunda masraf çıkmaktadır. Fakat dava sonuçlandıktan ve ihale yapıldıktan sonra davayı açan davacıya karşı diğer tüm hissedarlar payları nispetince dava masraflarını davacıya geri öderler. Bu sebepten başlangıçta masraflı gibi gözükse de ihaleden sonra masrafların çok büyük bir kısmı geri alınmaktadır.
İzale-i Şuyu Hangi Usullerde Yapılır?
İzale- i Şuyu davası sonucunda hissedarlar arasında ortaklığın giderilmesi iki türlü yapılmaktadır. Medeni Kanun’un 699. maddesinde belirlendiği üzere;
‘’Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.’’
- Aynen Taksim Suretiyle İzalei Şuyu
Bu usul MK m.699’da belli şartlar dahilinde yapılması gerektiği belirtilmiş olup eğer paydaşlar arasında herhangi bir anlaşma sağlanamamışsa, paydaşlardan birinin talebi üzerine hakim malın aynen bölünerek ortaklığın giderilmesini yapabilir. Fakat bölünen payların değerleri birbirlerine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme yapılmasına karar verir. İşbu sebeple hakim öncelikle paylaştırılacak olan gayrimenkulün bölünüp, bölünemeyeceğini, imar durumunu, tarım arazisi ise bölme şartlarını sağlayıp sağlamadığını araştırması gerekmekte olup uygulamada genellikle aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi yoluna başvurulmamaktadır.
Ayrıca hakim gayrimenkulde kat mülkiyeti kurulabileceğini araştırması gerekmektedir. Kat mülkiyeti kurulabilecek bir taşınmazda satış suretiyle ortaklığın giderilmesi kararı verilemez.
- Satış Suretiyle İzalei Şuyu
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi uygulamada en çok görülen usuldür. Bu usulde anlaşamayan paydaşların açtıkları dava sonucunda gayrimenkulün bilirkişi vasıtasıyla değerinin hesaplanarak ihale usulüyle satışı yapılmaktadır. Bu satışı mahkeme aracılığıyla değil satış memurluğu veya icra dairesi aracılığıyla yapılmaktadır. Bu sebeple bu davalarda usul yönünden sıkıntı yaşamamak ve davanın hızlı sonuçlanması açısından İzale-i Şuyu avukatıyla görüşmekte çok büyük fayda vardır.
Eğer hissedarların tamamının rızası olması halinde ihaleye 3. kişilerin katılımının engellenip hissedarlar arasında yapılması talep edilebilir.
Ayrıca gayrimenkul üzerinde bina, ağaç, vs. gibi bütünleyici parçalar mevcutsa bilirkişi vasıtasıyla muhdesatın değerleride tespit edilmelidir. Çünkü gayrimenkul ile bütünleyici parçaların tamamının satışı yapılmak zorundadır. Eğer muhsedat ile ilgili tapuda hak sahipliğine ilişkin şerh varsa veya bütün hissedarlar bu konuda anlaşabiliyorsa, bilirkişi bunu dikkate alarak muhdesatın hak sahibine verilmesini raporunda yazmaktadır. Geri kalan arz ve muhdesatın değeri ise herkesin payları oranında paylaştırılacaktır.
Muhdesatın Aidiyetiyle İlgili Anlaşmazlık Varsa Ne Olacak?
Bu durumla alakalı hissedarlar arasında anlaşmazlık söz konusu olup muhdesatlar hakkında hak sahipliğinde anlaşamama durumu olması halinde Muhsedatın Aidiyetinin Tespiti Davası açılarak hak sahipliğinde ki belirsizliğin giderilmesi amaçlanır. Eğer İzale-i Şuyu davası açılmış ise Muhdesatın Aidetinin Tespiti davası bitmeden İzale-i Şuyu davası sonuçlandırılamaz.
İzale-i Şuyu davalarında bir çok prosedür olup, keşif, bilirkişi, muhdesatlar konularında hak kayıpları yaşamamak için mutlaka bir gayrimenkul avukatı ile anlaşılarak destek alınması çok yerinde olacaktır.