İş Kazası tazminat davası, işverene ait iş yerinde meydana gelen kazalarda iş ilişkisinden kaynaklı işçinin uğramış olduğu zararlardan kaynaklı kendisine veya yakınlarına zararın tazmini amacıyla işveren tarafından ödenen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Bu davada amaç işçinin uğramış olduğu zarardan dolayı kendisinin veya yakınlarının hak kayıplarını önleme veya en aza indirme amaçlanmaktadır.
İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?
İş kazası sayılan haller kanunen düzenlenmiş olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13 maddesinde açıkça belirtilmiştir. Bu haller;
- İşçinin işverene ait iş yerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır. İşçinin ne şekilde yaralandığı veya öldüğünün önemi yoktur. İşçinin maruz kaldığı olay iş yerinde gerçekleşmişse, iş kazası olarak kabul edilir ve tazminat davasına konu edilebilir.
- Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin maruz kaldığı fiiller iş kazası olup tazminat davasına konu olabilir.
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işçi kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay iş kazası olarak tazminat davasına konu olabilir.
- Emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda maruz kaldığı kazalar iş kazasıdır.
- İşçinin, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen her türlü kaza iş kazasıdır.
İş Kazası Tazminat Davası Açma Süresi (Zaman aşımı)
İş kazalarında zaman aşımı süresi, kazanın meydana geldiği andan itibaren 10 yıllık zaman aşımına tabidir. (T.B.K. m.149) İş kazası neticesinde maluliyet veya ölüm halinde herhangi bir farklılık söz konusu değildir. Her iki durumda da 10 yıllık zaman aşımı süresi uygulanacaktır.
Fakat bir hususa dikkat çekmek istiyorum. İş kazası neticesinde herhangi bir ceza davası süreci başlamış olması halinde, eğer ceza zaman aşımı süresi genel zaman aşımı süresinden uzun ise, ceza zaman aşımı süresi uygulanır. Örnek vermek gerekirse, iş kazası neticesinde iki kişinin taksirle veya kasten adam öldürme suçu oluşması halinde, ceza zaman aşımı süresi olarak 15 yıla tabi olup, iş kazası neticesinde açılacak tazminat davası da 15 yıllık zaman aşımı süresi tabi olacaktır. Tam tersi düşünüldüğünde taksirle adam yaralama suçu oluşması halinde ceza zaman aşımı olarak 8 yıllık zaman aşımı söz konusu olup, bu sebeple daha uzun olan 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabi olacaktır.
İş Kazaları Tazminat Davalarında Yetkili Mahkeme
İş kazalarında görevli mahkemeler iş mahkemeleri olup, yetkili mahkemeler konusunda birden fazla yetkili yer mahkemesi söz konusudur. Bu konuyla alakalı 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.6’ya göre;
- İş kazalarında genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
- İş kazasının veya zararın meydana geldiği yerin iş mahkemesi de iş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarına bakmaya yetkilidir.
- İş kazası nedeniyle maluliyete uğrayan işçinin veya ölüm gerçekleşmişse ölen işçinin davacı yakınlarının yerleşim yeri iş mahkemesi de yetkilidir.
İşverene Karşı Hangi Taleplerde Bulunulabilir?
İş kazası tazminat davasında, işçinin işverene karşı talep edeceği hakları 3 başlık altında görülmektedir. Bunlar;
- Bedensel Zarardan Kaynaklı Maddi tazminat
İşçinin işverene karşı talepte bulunabileceği ilk hakkı, bedensel zarardan kaynaklı maddi tazminattır. T.B.K. m.54’de düzenlenmiş olan maddi tazminatta nelerin talep edileceği açıkça belirtilmiştir. Bunlar;
- Tedavi Giderleri
- Kazanç Kaybı
- Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
- Bedensel Zarardan Kaynaklı Manevi tazminat
İş Kazası Tazminat Davalarında işçinin veya yakınlarının talebi halinde, işverene karşı bedensel zarardan veya ölümden kaynaklı iç alemde oluşan üzüntü, keder, acı, umutsuzluk vb. duygusal bunalımdan ötürü zarara uğrayan işçi veya destekten yoksun kalan akrabalar lehine manevi tazminata hükmedilir. Bu husus T.B.K. m.56’da düzenlenmiş olup, talep edilmesi halinde mahkeme tarafından uygun miktarda işveren aleyhine tazminata hükmedilecektir.
- Destekten yoksun kalma
İş kazası sonrası işçinin ölümü halinde, akrabaları ve işçinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından,işçinin ölümünden kaynaklı oluşan zararlar için tazminat talep etme hakkı vardır. Bu husus T.B.K. m. 53’te düzenlenmiş olup, bu maddeye göre talep edilecek hususlar şöyledir;
- Cenaze Giderleri
- Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
İş Kazasının Tespiti Davası
İş kazasının tespiti davası uygulamada birçok defa başvurulan dava türlerindendir. İşverene ait olan iş yerinde meydana gelen kazanın SGK kurumuna, işveren veya işçinin ihbar etmesi gerekmektedir. Bu ihbar sonucunda SGK tarafından görevlendirilen memurlar tespite gelerek, söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığı hususunda rapor oluştururlar. Bu rapor neticesinde işçinin başına gelen kazanın iş kazası niteliğinde olmadığı söz konusu olursa, işçi, işvereni ve SGK kurumunu davalı olarak göstererek İş Mahkemesine İş Kazasının Tespiti Davası açma hakkına sahiptir. Mahkeme, işçinin başına gelen kazanın iş kazası olup olmadığını bilirkişi vasıtasıyla tespit etmektedir.